Talaş, odun yongaları, ağaç kabuğu, atık, zirai ürünler, ekin sapları, fındık, badem, ceviz kabukları, hatta atık kâğıt gibi maddelerin öğütüldükten sonra yüksek basınç altında sıkıştırılması sonucu elde edilen pelet, genellikle 6-8 mm çapında, 10-11 mm arasında uzunluğunda, silindirik yapıya sahip tamamen doğal bir yakıttır. Pelet yakıtının sürdürülebilir bir kaynak olması, fosil kaynaklı yakıt ithalatını azaltarak ülke ekonomisine katkı sağlaması, kullanımı sonrası atık miktarının az olması, zararlı egzoz emisyonlarının kabul sınırlarda olması, ferdi sistemler için paket halinde satın alınabilir olması, nakliyesinin çok kolay olması, merkezi ısıtma sistemleri için binanın deposuna bir hortum ve pompa sistemi ile nakledilerek depolanabilmesi ve otomatik besleme yapılabilmesi gibi birçok açıdan avantaj sağlamaktadır. Pelet yakıtının farklı maddelerden üretilmesi sebebiyle özellikleri de farklılıklar göstermektedir.Biyokütle enerji kaynaklarının enerji açısından büyük potansiyelinin yanı sıra, ülke ekonomilerine ve çevresel faktörlere olumlu özellikleri de göz önüne alındığında, biyokütle enerji kaynaklarına ilgi giderek artmaktadır. Biyokütle, dünyada en büyük dördüncü enerji kaynağını oluşturması yönüyle önemli bir enerji kaynağı konumunda yer almaktadır.Birçok gelişmiş ülke biyoenerjiyi geleceğin temel enerji kaynağı olarak görmektedir. Biyokütle enerji kaynaklarının en başında pelet yer almaktadır. Pelet yakıtı ısınma ve sanayi amaçlı yakma sistemlerinde kullanılabilir.
Kazanlar konutlarda ısınma amaçlı kullanıldığı gibi enerji gereksinimi olan birçok sanayi dalında da yaygın olarak kullanılmaktadır. Biyokütle yakıtı olan pelet yakıtının fosil yakıtlara oranla daha yüksek uçucu içeriği, düşük sabit ve toplam karbon içeriği, yüksek oksijen içeriği, düşük ateşlenme sıcaklığı, yüksek yanma hızı ve ısıl değere sahip olduğunu bilinmektedir. Yaygın olarak kullandığımız petrol ve kömür gibi fosil esaslı yakıtlar çevresel zarar biçiminde ortaya çıkan tehlikenin gerçekleşmesini hızlandırmaktadır. Pelet, dünyanın birçok ülkesinde yaygın olarak kullanılmakta olup çevreye zararı çok az olan bir yakıt türü olması nedeniyle avantaj sağlamaktadır. Peletin nemli ortamda üretiliyor olması ve çok küçük ebatlarda sıkıştırılarak elde edilmesi nedeniyle yakıt muadillerine(kömür vb) göre yaklaşık 2 katı enerji elde edilmesini mümkün kılmaktadır. Odun peletleri, doğrudan odun yakılması biçiminde elde edilen enerjiye kıyasla 4 ile 10 kat daha yoğun bir yakıt olduğunu ortaya koymaktadır. Pelet yakıtının bu yüksek yoğunluğu (650 kg/m3) yoğun bir depolama ve uzak mesafelere uygun ve ucuz nakliyeyi sağlıklı kılmaktadır. 1 MWh enerji üretmede pelete kıyasla doğal gaz 3 katı, fuel-oil 5 katı ve elektrikle ısıtma ise 10 katı kadar atmosfere karbondioksit salmaktadır. Bu değerler dikkate alındığında, peletle enerji üretme ve pelet kullanımı karbon kullanımı bakımından çok avantajlı bir ortam sağlarken, fosil yakıtların doğaya verdiği zararı azaltmaktadır.
Türkiye’de pelet üretmek için yeterli hammadde kaynakları ve potansiyel bir pazar bulunmasına rağmen, henüz üretim ve kullanımı yaygın değildir. Pelet üretmek ve kullanmak hem çevre kirliliğini önlemekte hem de ülke ekonomisinin dışa bağımlılığını azaltmaktadır. Dünyadaki pelet kullanımına baktığımızda yaklaşık 40 yıldır aktif olarak kullanılan bir yakıt olarak karşımıza çıkmaktadır. Avrupa’da, İsveç lider ülke rolünü alarak 1980 yılında pelet üretimine başlamıştır. Daha sonra diğer Avrupa ülkeleri pelet üretimine katılmıştır. Günümüzde ise başta Kuzey Amerika ve Kuzey Avrupa olmak üzere dünyada yüzlerce tesiste milyonlarca ton pelet üretilmekte ve alternatif enerji kaynağı olarak kullanılmaktadır. Türkiye yaklaşık 40 yıllık bir gecikmenin ardından son 5 yıldır aktif olarak üretim sağlayan ve talebin çok küçük bir bölümünü karşılayan üretim mevcuttur.